Şimdi vücudumda iki yerine dört el geziniyordu. Kadının elleri daha ince ve sert ama adamınki gibi becerikliydi. Masör bir bacağıma masaj yaparken kadın da diğer bacağımla ilgileniyordu. Bir ara adam kadına, “21 numara tamam mı” dedi. Kadın da “Bitti öğlene kadar müşteri yok” dedi. Adam, “Öğleden sonra özel var unutma sakın, 2'de burada ol” dedi. Sonra da bana “Kusura bakmayın hanım efendi işleri önceden ayarlamazsak sonra yetiştiremiyoruz, müşteriler de şikayet ediyor” dedi. Bana ne... Ben zaten zevkten uçmuştum, bulutlarda geziyorum... Tekrar belli belirsiz bir şekilde onayladım adamı. “Hıhıh.” Fakat bu özel de ne oluyordu ki..?
Beş dakika sonra adam, “Lütfen dönün ön tarafınızı da halledip bugünlük bitirelim” dedi. Dediğini yapıp döndüm ve kadını tanıdım. Bu dün gece eğlencede striptiz yapan kadındı. Aşina olduğum bir yüzle karşılaşınca hep gülümserim, bu sefer de böyle oldu. Kadın hafif bir baş selamı verip bir havlu daha uzattı. “Buyrun bununla göğüslerinizi örtebilirsiniz.” Havluyu alıp sırtüstü uzandım ve memelerimi örttüm. Şimdi adam omuz başlarımı ovarken kadın bacaklarıma önden masaj yapıyordu. İyice açmıştım bacaklarımı. Kasıklarımı örten havlu da ha kaydı kayacak. Ama onu düzeltmeye de hiç niyetim yoktu. Ne olurdu ki kadına vajinamı göstersem. Ben onunkini görmüştüm o da benimkini görsün. Çok mu yani?
Giderek ıslandığımı hissediyordum. Göğüslerime örttüğüm havlu yana aşağı kaymıştı ve göğüslerim ortadaydı. Altta da durum pek farklı değildi. Ama bir farkla. Kadın bacaklarımın içlerini daha iyi ovsun diye bir ara havluyu üste çekmişti. Şimdi alt tarafım kadının ve adamın gözleri önündeydi. Islaklığımı da görmüşlerdir mutlaka.
Bir 5 dakika daha masaj yaptıktan sonra adam “Bugünlük bu kadar...” dedi. “Yanda duş kabini var, duşunuzu aldıktan sonra fişinizi sekretere teslim etmeyi unutmayın”. Kadın da “Sıhhatler olsun” dedikten sonra adamla beraber çıkmak üzereyken arkalarından seslendim. “Bir saniye bakar mısınız?” Döndüler. Masada doğrulup alttaki havluyu belime doladım, diğerini de göğsüme bastırıp ayağa kalktım ve askılığa gidip tek elimle freebagimin fermuarını açtım. İçinden iki ellilik alıp hem adama hem de kadına uzattım. “Buyrun bu emeklerinizin karşılığı, beni çok rahatlattınız.” Cömert bahşişimi görünce ikisinin de yüzünde güller açtı. “Aman efendim ne zahmet ettiniz” dedi adam. Kadın da teşekkür edip parayı önlüğünün cebine attı. “Bir emriniz olursa biz hep buradayız,” diye ekledi adam. Kadınla beraber odadan çıktıktan sonra ben de duşa yönelmek yerine tekrar masaya uzandım.
Acayip gevşemiştim. Göğsümün ve kasıklarımın üstündeki havluyu alıp yere bıraktım. Elimi göğüslerime götürdüm. Uçları fındık gibi irileşmiş ve taş gibi sertleşmişlerdi. Sonra o yorgunluğa rağmen elim apış arama uzandı. Yamyaştı. Vajinama bastırdım. Heyecanlanmıştım. Elim dudakların arasındaki o noktaya gitti. Hafifçe kendimi okşamaya başladım. Ortamın ve masajın etkisiyle tahrik olmuştum. İki parmağımı içime sokup kalçalarımı havaya kaldırdım. Soluklarım sıklaşmıştı. Gelmem çok çabuk oldu. Titreyerek boşaldım. Kalçalarımı yere indirince gözlerimi açtım ve bir de ne göreyim! Kadın da odadaydı. Baştan beri beni mi seyrediyordu yani? “Afedersiniz” dedi kuru ve olan biteni makul göstermeye çalışır bir ses tonuyla, “Ben duşta olduğunuzu sanıyordum, ortalığı temizlemek için girmiştim çok pardon.” Hemen odadan çıktı. Arkasından seslendim, “Şimdi duşa giriyordum ben de. Lütfen gitmeyin, temizliğinize engel olup size vakit kaybettirmek istemem.”
Başka zaman olsa utançtan yerin dibine geçerdim. Zaten bir saunada ya da masaj odasında mastürbasyon yapmak aklıma gelebilecek en son şeydi fakat bu tatil köyünde benim için artık her şey mümkündü. Bunu derinden derine tüm ruhumda hissedebiliyordum. Masöz bu uzun cümle ve rahat tavrım karşısında gülümseyip şişelerin olduğu masaya gitti ve onu ittirip duvarda envai çeşit edevatın olduğu rafın önüne götürdü. Ben de duşa yöneldim. Sürme kapıyı açıp içeri daldım. Duvardaki musluğu çevirip akan suyun altına girdim.
O da nesi? Bu vücuduma sürdükleri şeyler her neyse yapış yapış olmuştu ve elimle kuvvetlice sürttüğüm halde tenimden çıkmıyordu. Bilakis kayganlaşıp bulamaç kıvamına geliyordu. Kapıyı açıp içeri baktım. Kadın bir bezle masaj masasını siliyordu. “Afedersiniz, bu sürdüğünüz kremleri çıkaramıyorum, ne yapmam gerek acaba?” Kadın şöyle bir bakıp elindeki bezi bırakıp yanıma geldi. “Durun ben yardım edeyim size, kükürtlü sabunla hallederim. İzin verir misiniz?” “Tabii” dedim, “çıksın da şu bulamaç başka bir şey istemem. Yoksa öğleden sonra havuza girdiğimde orayı kirlettim diye beni otelden atarlar.” Bu saçma esprime nezaket icabı gülümseyip rafa yöneldi ve kahverengi bir sabunla lif alıp yanıma geldi. Bu jesti yapmasının nedeninde sanırım biraz önce verdiğim yüklü bahşişin epey etkisi vardı. Yoksa kimbilir günde kaç müşteri ile uğraşıyordu? Suya tutup lifi ıslattı ve kükürtlü sabunu ona sürdü. “Biraz daha içeri girerseniz ben de yanınıza gelirim.” Daracık kabinde nereye gideceksin ki? Fayanslara sırtımı yapıştırdım ve kadının beni keselemesini beklemeye başladım.
Omuz başlarımdan ve boynumdan başlayıp beni sabunlamaya başladı. Baktım mavi önlüğü sıçrayan sular yüzünden lekeleniyor, “İstersen sen de soyun, üstün başın ıslanacak.” dedim. Fakat akabinde bu lafın ağzımdan nasıl çıktığına ben bile şaşırdım. Normal zamanlarda asansöre binerken bile kadın ya da erkek olsun o daracık kabinde bir başkasının bulunması yüzünden huzursuzlanan ben, şimdi bir duşakabinde kendi hemcinsimden birine soyunmasını söylüyordum. Kadın “Haklısınız” dedi, “bir saniye lütfen.” Kabinden çıkıp aceleyele önlüğünün düğmelerini çözdü. Oha! Altına bir şey giymemiş! Ne sutyen ne de külot. Çırılçıplak yanıma geldi. “Devam edelim hanımefendi, lütfen arkanızı dönüp, iyice duvara yaslanın."
Ensemi, sırtımı iyice sabunladı. Ama lifle kalçalarıma doğru indiğinde durum iyice dayanılmaz bir hal almıştı. Lifi kalçalarımın arasındaki yarığa sürtüyor, aşağılara iniyor ve öne doğru kadınlığımı da sabunluyordu. Resmen tahrik oluyor ve arkamdaki kadını arzuluyordum. Erkek olsa hani bir derece. İyi de neler oluyordu bana böyle? Onbeş gün öncesine kadar gayet mazbut bir hayat süren ben şimdi ne çeşit çılgınlıklar yapıyordum böyle. Denizde çırılçıplak yüzmeler, ıssız kayalıklarda ve saunalarda mastürbasyon yapmalar, masaj masasında elalemin karşısında oramı buramı cömertçe sergilemeler... Şimdi de kendi hemcinsimden hiç tanımadığım biriyle daracık kabinde beraberce duş almalar. Hayatında hamama gitmekten bile çekinen ben, çırılçıplak bir kadınla beraber dar bir ortamda... Gerçekten çok değiştim ben. İnanamıyorum...
Masöz kalçalarımı sabunlayıp, bacaklarımı da hallettikten sonra duşun ahizesini alıp ılık suyu açtı. Bir güzel duruladıktan sonra, “Bana doğru dönün” dedi. Yüzüne bakmamaya çalışarak ona doğru döndüm. Şimdi lifle demin yarım kalan kısmı yani bedenimin ön tarafı sabunlamaya başladı. Omuz başlarımı, göğüslerimi, karnımı. İyi ki gıdıklanan bir insan değilim. Zaten böyle bir ortamda gıdıklanmak ve gülmek iplerin iyice kopması anlamına gelirdi. Sonradan pişman olacağım bir şeylere girişmenin başlangıcı olabilirdi laubalileşmek. Fakat durum da tahammül edilir gibi değildi. Göğüslerimin lifle oluşturulması sırasında neredeyse orgazm olacaktım. Meme uçlarım tahammül edilemez bir biçimde sertleşmişti. Sanırım bu durum onun da gözünden kaçmıyordu. Peki ya lif sürmekle yetinmeyip elleriyle de göğüslerimi kavrarsa? Ya parmaklarıyla uçlarını sıkarsa? Sıkmakla kalmayıp dudaklarını da oraya yönlendirirse?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder